Üyelik Girişi
Takvim






Köyümüzün tarihi

                                                                                                                                            

KÖYÜMÜZ KURULMADAN ÖNCEKİ DÖNEM POSOF ve ÖNCESİ 

Derinöz köyünün tarihini iyi anlayabilmemiz için, atalarımızın nerelerde, hangi şartlarda yaşadığına biraz değinmemiz yararlı olur.  Bunun için dedelerimizin yaşadığı Posof ve öncesinden başlayalım. Öncelikle şunu belirtelim ki  Derinöz köyünü kuranların tamamı eskiden Kars'a bağlı olan, şimdi ise Ardahan'a bağlı Posof ve köylerinden gelmedir.

Posof un tarihi 2700 yıl öncesine dayanır ve MS.300.lü yıllarda Posof’ta Türklerin yaşadığı bilinmektedir. Aslında Posof o zamanlar sadece bir yerleşim yerinin adı değildi, Çıldır, Ardahan, Hanak, Artvin’in merkezi dâhil, Ardanuç, Şavşat ve Borçka ilçelerini kapsayan bölgenin adı idi. Zamanla şimdiki Posof’un merkezine Posof denmiştir.  Yapılan araştırmalarda  Posof'un adı Kıpçak Türkçesi Buşetkehv (Büşe-Bişe) sonrada değişmiş olarak post-khov dan gelmektedir ve ormanlık dere anlamına gelmektedir. Zamanla Posof şeklinde söylenmiştir.

Posof’ta İslam çağı, Selçuklular devri, Osmanlılar devri ve kısa sürelide  olsa son dönemlerde Rusların kafkasyaya gelmesiyle o zamanlar Osmanlının elinde bulunan Posof, Batum, Ahıska, Acara ve çevresi Ruslarla Türkler arasında zaman zaman el değiştirmiştir. En son halk arasında 93 harbi diye bilinen  1877-1878  Türk halkı için felaket olan Osmanlı-Rus savaşında  Posof'ta işgal edilmiştir. Batum, Ardahan, Kars sancakları Rusya’ya bırakıldı.

Bu savaşta, o yöre halkı için 40 yıl sürecek  kara günler başlamıştı. Bu esaret göçlere sebep olmuş, birçok insan ata yurdunu terk ederek Anadolu içlerine göç etmek zorunda kalmıştı.

93 harbinde kaybedilen yerler ancak 40 yıl sonra 1918'de  Anavatana kavuşmuştur.1921 yılında Rusya’yla imzalanan anlaşmayla şimdiki milli sınırlarımız kesinleşti. Posof 1923 yılında ilçe yapılmıştır. Posof halkı hep o bölgelerde yaşamış halkın çoğu şimdi Gürcistan sınırları içinde bulunan, o zaman Osmanlının olan Ahıska'dan ve diğer  kısmıda Batum, Acara ve Kafkasya bölgesinden gelmiştir. Posof şivesine yabancı kelimeler girse de bu günkü konuşulan şive öz Türkçedir. Halkı oğuzların boylarından olan Kıpçak Türklerindendir.                         

DEDELERİMİZİN POSOFTAN GÖÇ ETMEYE BAŞLAMASI

Dedelerimizin Posof’tan göç etmelerinin esas sebebi nüfusun artması sonucunda arazilerin kardeşler arasında  bölüşülünce çok küçülmesi ve geçimin zorlaşmasıdır. Göç sırasında o zamanın idari yönetimleri vali, kaymakam, müdür vs. kişiler yer göstermek dâhil her türlü kolaylığı göstermişler. O zamanın yönetimlerinin devlet politikası olarakta nüfus yapısını dengelemek için  göç olayında dedelerimize her konuda yardımcı olmuşlar.

Posof’tan göç edenlerden bazıları Ardahan’a  bazıları Karsa bazıları Mağaracık ve Karsın değişik yerlerine yerleşmişler birkaç  sene oralarda kalmışlar. Oralardan da memnun kalmamışlar ve tekrar göç etmeye karar vermişler. O zamanlar çoğu yerler boşmuş, şimdiki köylerin çoğu yokmuş zaten. İdari yönetimlerin teşvikleri ve yer göstermeleriyle önce o zamanlar nahiye olan Digor’a gitmişler; Digor’dan Mevrek köyüne vermişler, Mevrek ten Zibin’e  Celal’e Nahçivan’a gitmişler. Bizimkiler hem oraları beğenmemişler hemde  oturanlar bizimkileri  köylerinde istememişler, huzursuzluk vermişler. Onlarda son olarak 1935-1936 yıllarında Ekrek'e gelmişler.

EKREK'E İLK GELENLER

Molla Feyzulgil (Fehmi,Bilal,Memet,Ahmet,Muzaffer (Kurban),Halil,Kasım) YEŞİLKAYA.......Sankluya'dan gelmişler

Koçi pehlivangil (koçi,ismail,iskender) KAYA........Satlel'den gelmişler.

Kaşıkçı dedegil (kahrimen,karabeg) KAŞIKÇI....Sankluya'dan gelmişler.

Süleyman hocagil (Ardahan'dan gelmişler, tekrar geri gitmişler)
Şavki emi (Letif,Haci tasin) UĞURLU...Duğur'dan gelmişler.

Remüz ustagil (Osmanağa, Aso,Memet) ŞİMŞEK...Satlel'den gelmişler. 

Niyaz dede (Şapur eminin babası).....Satlel'den gelmişler 

Şahbaz emi (Fariz hocanın babası) merhum.......Satlel'den gelmişler.

Musti dedegil (Ğafur,Teyfur,Fayık,Refik,Osman) Mert....Al Köyünden gelmişler.

KÖYÜN KURULUŞU   

Köye ilk geldiklerinde Ekrekte  5 tane kom varmış;               

Kom'un biri Temcit amcanın evinin orada 

Biri Musti dedegilin orada

Biri Mülazım dedegilin orada

Biri Yeniköylülerin orada

 Kom'un biride Kaşıkcı dedegilin oradaymış.

Bu komların sahipleri kendisi zengin olan ve  o yöreden geçenlere soygun yapan Abdo Kuli ve akrabalarınınmış. Komcu lerden biri Türmeşende,biri Küçükyusufta,biri Alo köyünde,biride Sano köyünde otururmuş.Bu komcular yazın gelir, Ekrek'in arazisini ve o komları yayla gibi kullanır,kışın da köylerine giderlermiş.

Bizimkiler ilk geldiklerinde bu beş kom boşmuş ve çevrede başka ev yokmuş.Komları oda oda bölerek yerleşmişler ve komları ev gibi kullanmaya başlamışlar.Komların sahipleri tekrar köye geldiklerinde bakmışlar ki komlar dolu,bu komlardan bizimkileri çıkarmaya ve oradan uzaklaştırmaya çalışmışlar. O zamanın idari yöneticileri komculara demişler ki, sizin köyleriniz var köylerinize gidin orda oturun.Biz bu komları bunlara verdik çünkü bunların köyleri yok.Bunlar burada oturacaklar demişler.Böylelikle bizimkiler komlara sahiplenmişler.

Komcular köyden yine vazgeçmemişler; tekrar bir kaç kere Ekrek'e gelmişler,Tasin ustagilin orda, Aydın emigilin orda,Cesim emigilin orda ve Bedel pehlivangilin orda kendilerine ev yapmışlar. Bizimkilerde onları tamamen köyden kovmak için,onların yaptıkları evlerini gizlice yıkmışlar onları huzursuz etmişler,onlarda bakmışlar ki olacağı yok köyü terketmişler ve Ekrek'e bir daha da gelmemişler.

Bizimkiler artık kesin olarak köye sahip olmuşlar.O zamanlar beş kilisenin orda. Derenin içinde Hasanı Fizdik denen bir adam ve yaşayanlar varmış.Bu adam koyun besler,susuzun düzünü eker,biçer ve derenin içine götürürmüş.Sonradan o adamda orayı terketmiş.
1936 yıllarından sonra köyde deprem olmuş,peglerdeki evler yıkılmış.Ekrek köyündeki evlerin hemen hemen hepsi peglerden getirilen taşlarla yapılmış.Remüz usta ile Şavki usta(letif,haci tasin babası) Digor nahiyesinde müdürden yaylayı istemiş,müdürde yaylayı Ekrek'in üzerine kaydetmiş.Sonradan köye gelen gelene köy kurulmuştur.

KÖYE SONRADAN GELENLER

Mehmet hocagil (Ümmet,Memet,Ahmet,Rahim),Mehmet hocanın kardeşi Musti(Mevlüt;.Bedel)...Bedoban'dan gelmiş.

 Ğafurustagil(şemset,fahrettin,efreddin,musa)yaşar....Cilvana'dan gelmişler

 Misbah emigil(merdali,sedrettin(sedo),seyfet,hacı nurettin) Akkaya..Cilvana'dan gelmişler. 

İzzet emigil (Ayvaz,Tahsin,Asım) Ercoş......Cilvana'dan gelmişler.

Zihni dedegil (bedel pehlivan,mendüf,rasim).Şener..Puma'dan gelmişler.

Doydo dedegil(temcit,necdet ve  kardeşi) ..Cilvana'dan gelmişler. Doydo dedegil,misbah emigil,ğafur ustagil,izzet  emigil  köye beraber gelmişler.

Işık dedegil(galip,mikdat,sabri,şahbender)  Işık..Cuvantel'den gelmişler.

Mustafa emigil(aydın,kerim,nedim(terzi)) Işık...Şuvashal'dan gelmişler.

Yelho Cesimgil (kazım,nevzat,neco,cevat)....Cilvana'dan gelmişler. 

Torolar (Mahmut,Şahmurat,Şahismail) Alşan  Mmahmut oğulları (Nurettin,Hacı Necmettin),Şahmurat oğlu (Turgut),Şahismail oğlu(Erol Alşan).Cilvana'dan gelmişler.

Kaşeler (Müfti,Emür,Taştan,Temür,Kahrimen,Fezli) Yazıcı  Temüroğulları (Sedrettin,Fahrettin,İsmet,Paşa ve
Cemil) Yazıcı, Müfti oğulları (Seheddin,Eleddin,Cemal) Yazıcı,kahrimenoğlu Feramuz Yazıcı..Satlel'den gelmişler.

Osman emigil (İsrafil,İsabali)....Bedoban'dan gelmişler.

Ebil dedegil (Osman,Eleddin) Koçak.........
Hamza emigil (Mirza,Seyfet,Ekrem,Eflet) Erdem..Suskap'tan gelmişler.

Aslan dayıgil (Mülez,Kazım) Bostancı...Suskap'tan gelmişler.

Kurban dedegil (Teher,Mehrali,Müzaffer) gündüz, Teher oğulları (İsrafil(İso),Cemil,Kadim) Gündüz..Mere'den gelmişler.

Melik emigil (Cevat,Koçi,Fuat) Bilgi  Kirmanemi Melik eminin kardeşi, Kirman eminin oğlu Musa...Satlel'den gelmişler.

Yeniköylüler (Osman,Ömer çavuş,hüsen).Yeniköyden gelmişler.

Nedim emigil (Fahri,Şeref,Efrettin(Afo), Nüreddin(Nüre)) Çelik....Satlel'den gelmişler.

Araplar (Süli dayı,Refet dede,Resul dayı üç kardeş).Yeniköy'den gelmişler.

Kurban dedegil (Bektaş,Dursun) Alan... Suskap'tan gelmişler.

Hazık emi (Rusyadan gelmiş,kendisi Türk karısı Rus imiş; Musti dedenin akrabası)Binali hocagil (Müseddin,Mukaddim,Şefik) Yıldız..Bedoban'dan gelmişler.

Cuvantelliler (Niyaz,Osman,Cesim,Feyyaz,Helim).Cuvantel'den gelmişler.

Ahmet dedegil (Celil,Hafiz,Cemal) Koşar......Cuvantel'den gelmişler.

Abdülaziz emigil (Emrullah,Abdurahman)...Satlel'den gelmişler.

Niyaz dede (köyde başka kimsesi yokmuş)..Özbekistan'dan gelmiş.

Habip hocagil (Muhammet,Ahmet,Mükerrem (Ekrem) Demir...Bedoban'dan gelmişler.

Züfti,Mehdi,Mürsel,Ziya,Vehbi kardeşler.....Mere'den gelmişler.

Vehbi hocagil (Mustafa,Mürteze)....Sankluya'dan gelmişler.
Mehdi,Müfdi,Vehbi kardeşler.....Arile'den gelmişler.

Rıdvan dedegil (oğulları Sait hoca,Abit) Çelik Sait Çelikin oğulları Kazım,Resul,Mürteze Çelik, Abit Çelikin oğulları Fazil,Müftele,Vasip Çelik.Bedoban'dan gelmişler.

KÖYÜN  ADI  NEREDEN  GELMEKTEDİR

Köyün eski adı olan Ekrek,daha eskiden 'Agarak, Akrak'olarak ta kullanılmıştır.Daha sonra Ekrek olarak kullanıla gelmiştir. Ekrek kelimesinin ne anlama geldiği bilinmemektedir.Her ne kadar yöredeki eski isimlerin ve deredeki tarihi eser olan beş kilise kalıntılarının da Ermenilere ait olduğu söylense de,yapılan tarihsel araştırmalarda eski isimlerin Ermeniler bölgeye gelmeden öncede kullanıldığı,kiliselerinde manastır olarak kullanıldığı bilinmektedir.Ermeniler buraların kendilerine ait olduğunu ispatlamak için eski yer isimlerini ve tarihi eserleri kendilerinin olarak göstermeye çalışmışlardır ve bunda da bir ölçüde başarılı olmuşlardır.Türkiye'de Elazığ, Erzincan, Van, Kayseri, Erzurum, Malatya, Bingöl ve Sivas illerinde de Ekrek adı ile kurulmuş köy bulunmaktadır.
Köyümüzün  adı olarak bir süre kullanılan Ekrek, yer adlarının  Türkçeleştirilmesi sırasında Derinöz olarak değiştirilmiştir.

KÖYDE O ZAMAN Kİ YAŞAM

Köyün geçim kaynakları genellikle  tarım ve hayvancılıktı. Büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar beslenirdi.Büyük baş hayvanlardan etinden,sütünden ve  az miktarda da olsa gücünden faydalanılırdı.Köyün ilk kuruluş dönemlerinden 1980'li yıllara kadar teknoloji yöreye ekonomik sebeplerden dolayı geç ulaştığı için büyükbaş hayvanların gücünden büyük ölçüde yararlanılmıştır. Şöyle ki o dönemlerde bir çift öküzü olan hane zengin sayılırmış. Bunların haricinde hayvanlar çoğunlukla evin ihtiyaçları için, çok az miktarda da ticaret amacıyla yararlanılmıştır.

Köydeki bostan  yetiştirme ve ağaç dikme kültürü Ahıska-posof bölgesinden köyümüze yerleşmiştir. Köy kurulunca ilk önce köyün her tarafı ağaçlandırılmıştır ve köyün içi yeşil bostanlarla donatılmıştır. Köyü esas güzelleştirende bu  köklü kültürün yaşatılmasıydı.Yörenin çevre köylerinde bostan ekme ve ağaçlandırma kültürü hiç bir köyde yoktur. Şöyle örnek verecek olursak 1990 lı yıllardaki köyden göçten sonra köye yerleşenlerin kültürlerinde böyle bir şey olmadığı için köye bir ağaç bile dikilmemiştir ve şu anda köyde hiç bir tane bostan yoktur.Bu kültür köyde tamamen kaybolmuştur.Bu bostan kültürünün üzerinde durmamızın esas sebebi ne kadar köklü ve kendimize has güzel bir kültürden geldiğimizi anlatmak içindir.Köyü şu anda ziyarete gidip te eski haliyle karşılaştıranlar bunu daha iyi anlayacaklardır. 

Köyün arazisi geniş olduğu için büyükbaş hayvanlar bahardan sonbahara kadar meralarda otlatılarak beslenirdi.Hatta köyün arazisi o kadar genişti ki, köyün yaylasına hiç bir zaman ihtiyaç duyulmamıştır.

Köyde tarım olarak,genellikle köy dışındaki tarlalara buğday ve arpa ekilmekteydi.Arazinin bir bölümünde sadece ot biçmek ve bu otları kışın hayvanlara yedirmek için kullanılırdı. Köy içinde herkesin evinin önündeki bir kaç dönüm alana bostan denmekteydi ve bu bostanlara patates, soğan, mısır, kabak, ayçiçeği, yerelması, fasulye, marul,az miktarda da salatalık ve domates ekilmekteydi.Köyde ekilen tüm ürünler genellikle köyün ihtiyaçları için kullanılırdı. ancak ürün  fazlası ihtiyaçlar için satılırdı. Köyde kış şartları uzun ve ağır olduğu için tarlalara ekilen ürünlerin büyük bölümü (Arpa,Ot,Saman)  kışın kesinlikle ahırlarda beslenmek zorunda olan hayvanları beslemek için kullanılırdı.

Köydeki bostan  yetiştirme ve ağaç dikme kültürü Ahıska-posof bölgesinden köyümüze yerleşmiştir. Köy kurulunca ilk önce köyün her tarafı ağaçlandırılmıştır ve köyün içi yeşil bostanlarla donatılmıştır. Köyü esas güzelleştirende bu  köklü kültürün yaşatılmasıydı.Yörenin çevre köylerinde bostan ekme ve ağaçlandırma kültürü hiç bir köyde yoktur. Şöyle örnek verecek olursak 1990 lı yıllardaki köyden göçten sonra köye yerleşenlerin kültürlerinde böyle bir şey olmadığı için köye bir ağaç bile dikilmemiştir ve şu anda köyde hiç bir tane bostan yoktur.Bu kültür köyde tamamen kaybolmuştur.Bu bostan kültürünün üzerinde durmamızın esas sebebi ne kadar köklü ve kendimize has güzel bir kültürden geldiğimizi anlatmak içindir.Köyü şu anda ziyarete gidip te eski haliyle karşılaştıranlar bunu daha iyi anlayacaklardır.

KÖYDEN  GÖÇ   

Köyümüzün kurulduğu 1935-36 yıllarından 1985-1990 lı yıllara kadar; köylülerimiz barış ve huzur içinde yaşamışlardır.Çevre köylere de  dayanışma,birlik,beraberlik içinde olmalarıyla örnek olmuşlardır.Köyümüzün arazisinin çok geniş oluşu,suyun bol olması,ekilebilir alanların çok ve düz olması,meralarının genişliği,kendi yaylasının olması,arazisinde soğuk su çermiklerinin olması tarihi eser olan beş kilise kalıntılarının bulunması ilçeye 5 km ile Karsa 45 km gibi yakın sayılabilecek mesafede bulunmasından dolayı çevre köylerin gözü her zaman köyümüzün üzerinde olmuştur.

Ne yazık ki 80'li yıllardan sonra köyde başlayan, aslında hiç de gerek olmayan huzursuzluklar sonucunda köyden batı illerine göç başlamıştır.2-3 yıl içinde köy başta İzmit, İstanbul, İnegöl, Adapazarı ve İzmir olmak üzere; değişik şehirlere yerleşmişlerdir.
Sonuç olarak; esas köyü kuran asıl sahiplerinden köyde kimse kalmadı.

Köyde şu anda çevre köylerden gelenler oturmaktadır.

Köyden göçenlerin bazılarının büyük şehirlerdeki ekonomik durumu köydekinden kat kat iyi durumda. Belki de ekonomik güçlerini birleştirseler bizim köy gibi birkaç köy alabilecek kadar durumları vardır ama o köyün özlemini insanlar her zaman duymaktadır.

Not=Köylülerimizin sülalelerin isimleri daha iyi anlaşılması açısından köyde kullanıldığı söylendiği biçimde yazılmıştır. köyün tarihi konusunda elinde bilgi olan varsa bize göndersin buraya ekleyelim.

Bu bilgileri sitemize aktaran, Halil Ercoş'a Emeklerinden dolayı Teşekkür ederiz. 

EKREK DER

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam99
Toplam Ziyaret112501
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.224632.3537
Euro34.609234.7479
Hava Durumu

Değerli Üyelerimiz      Yayınlanmasını İstediğiniz     Önemli Duyurularınız için, Cemil Çoban 0542 243 8222 ve Mahmut Yeşilkaya'yı        0537 212 27 91 Numaralardan arayabilirsiniz.Veya                   myesilkaya58@hotmail.com Adresine mesaj çekebilirsiniz

Şişli Etfal Hastanesinde Görev yapan (Onkoloji Uzmanı)  Kanser Doktorumuz HİKMET bey, Derneğimizden aradığınızı Bildirdiğinizde sizlere her türlü yardımda bulunacaktır.

GSM; 0542 415 15 14 

Tıklayınız

www.kansermiyim.com

  

(Türkeş Bostancı) 05355279520                     

Fotoğraf   Albümlerini diğer Mobilya resimlerimizi görebilirsiniz.            

 

Gsm:0535 7643557

  0532 634 38 13 -0532 470 87 88